Vaktinde ve Cemaatle Kılınan Namaz

“Allah’ın pehlivanlarından (velîlerinden) gayrı, bütün insanlar çocuklardır, Nefsin hevasından kurtulmuştan gayrı kişiler, bulûğa ermiş değildir.”

Altmış yaşına da gelse, bir kimse nefsinin hevâsından kurtulmamışsa, Mevlâ Tealâ’nın katında çocuktur. Erzurum’da dinine sâdık bir bakırcı varmış. Bir gün önemli bir müşterisi gelmiş, tam ona satış yapacakken, o anda ezan sesini duymuş, hemen satışı bırakıp, camiye gitmiş, cemaate yetişmiş. Namazını kılıp dükkânına döndüğünde bir de ne görsün, tartarken bıraktığı bakırlar, terazinin kefesinde altın olmuş.

Sizlerden biri derse ki: “Öyleyse ben de Efendime (kadın kocasını kastediyor) söyleyeyim, o da ezan okunur okunmaz alışverişi bırakıp, camiye namaz kılmaya gitsin. Bakalım dükkânına döndüğünde o bakırcı adam gibi altın bulabilecek mi?”

Cemaatle Namaz Kılan Altın Bereketi Bulur

Biz deriz ki: Evet, kazan dolusu altın bereketi bulacaktır. Hem dünyada hem âhirette. Mevlâ Tealâ kullarının bazılarına bakırcıya verdiği gibi aşikâr verir, diğerleri ondan ders alsın için. İzmir’den bir hoca kızımız telefon etti ve dedi ki: “Burada hocalık yapan arkadaşlar, cemaatlerine önce ilâhi okuyorlar sonra vaaz-u nasihate bulunuyorlar.” İlâhi söylemekle Şeriatı getireceklerini zannediyorlarsa, yanılıyorlar, zira Şeriatsızlık ile Şeriat gelmez, bilâkis Şeriatı yaşamakla Şeriat gelir.

Rahmetli babam köyümüzden bir hayli uzak olan Rakafol dediğimiz bir tarlada çalışırdı. Ezan vakti geldiğinde işini bırakır, câmiye, cemaate namaz kılmaya gelirdi. Lâkin çok kere kendisinden başka hiçbir kimse de gelmezdi. O da yalnız başına namazını kılar, tekrar tarlaya dönerdi. Her namaz vaktinde o uzak mesafeden, üşenmeden, camiye gelirdi, ama ne yazık ki köy halkından kimse cemaate iştirâk etmezlerdi. Bir gün onlara: “Camiyi tamamen bana bıraktınız, Allah razı olmasın sizden.” demişti. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurmuştur ki: “Mescidin yakınında oturanlar için ancak mescidin içinde namaz kılmak vardır”

Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan gibi birçok beldelerin halkı Müslümandır. Oralarda hemen hemen yirmi yedi bin cami vardı. Fakat zamanla Müslümanlar camiye gitmez oldular, imamlar namaz kıldıracak cemaat bulamıyorlardı. Rus hükümeti Müslümanlara: “Camilerde görev yapan imamlara maaş veriyoruz, siz ise namaz kılmaya gitmiyorsunuz. Gelin namazlarınızı camide kılın! Eğer gelmezseniz camilerinizi ibadete kapatırız.” diyerek ihtarda bulundular. Lakin bu ihtara da kulak verilmedi, sonunda o kadar cami kapatıldı.

Mescid-i Aksâ Neden Kaybedildi?

Mescid-i Aksâ bugün kimlerin elindedir? Yahudilerin. Neden? Çünkü orada bulunan Müslümanların büyük bir çoğunluğu Mescid-i Aksa’ya namaza gitmiyorlardı da ondan. Ancak başka ülkelerden ziyaret maksadıyla gelen birkaç Müslüman orada namaz kılardı, Mevlâ Tealâ da ceza kabilinden Müslümanların elinden Mescid-i Aksa’yı aldı.

İslamı, hayatlarına tatbik etmekten üşenen kavim, Bosna Hersek’in belasına uğrar. Medreselerde öyle talebeler hocalar var ki, sarf, nahiv, tefsir, hadis okuyor, okutuyor, fakat namaz kılmıyor, bu olur mu hiç? Namazlarımızı mutlaka kılacağız, hem de ezan okunur okunmaz. Camideki cemaat namaz kılarken, aynı vakitte evinde namaz kılan hanımlar da erkeklerin almış oldukları sevâba nail oluyorlar.

 


Kaynakça:

https://www.ismailaga.org.tr/efendi-hazretlerimizin-sohbetlerinden-musabaka-eder-gibi-kosunuz